DenizBank’ta Büyük Skandal: İddianame Mahkemeye Sunuldu
DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, “nitelikli dolandırıcılık” suçlamasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede sanık olarak yer aldı. Ateş için 72 yıldan 240 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamenin, DenizBank eski şube müdürü Seçil Erzan’ın yargılandığı “Yüksek Karlı Gizli Fon” davasıyla birleştirilmesi talep edildi. Seçil Erzan’ın karıştığı olaylarda, şikayetçilerin toplamda 44 milyon dolar zarara uğradığı öne sürüldü.
Türkiye’nin Tanınmış İsimleri Şikayetçi
Hazırlanan iddianamede 24 kişi mağdur sıfatıyla yer alırken, bu kişiler arasında spor ve iş dünyasından tanınmış isimler dikkat çekti. Fatih Terim, Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera, Selçuk İnan, Emre Çolak ve Buse Terim gibi isimler, yüksek kazanç vaatleriyle dolandırıldıklarını ifade etti. Şikayetçiler, Seçil Erzan’ın DenizBank üst yönetiminin bilgisi dahilinde hareket ettiğini iddia etti.
Hakan Ateş: “Seçil Erzan’ı Tanımıyorum”
Hakan Ateş, soruşturma kapsamında verdiği ifadede Seçil Erzan’ı tanımadığını, olaylardan ise 7 Nisan 2023 tarihinde haberdar olduğunu söyledi. Ateş, “Seçil Erzan, bankamızın 643 şube müdüründen biridir. Olaylarla herhangi bir ilgim yoktur. Basında geçen diğer isimlerle de tanışıklığım bulunmamaktadır” dedi. Ancak Ateş’in ifadesinin devamında çelişkili ifadeler yer aldı.
- Haberdar olduktan sonra banka avukatlarımızı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Müracaat bürosuna gelerek, Cumhuriyet Başsavcılığımıza müracaatta bulunmuştur. Müracaat sırasında ben de bankamız avukatlarının telefonu aracılığıyla konuya telefonla dahil oldum, telefonda şahsın yurt dışına kaçma tehlikesi bulunduğu, bu nedenle hakkında yurt dışı çıkış yasağı verilmesinin münasip olacağını anlattım, savcı beyin kendisi de beni dinleyip hak verdi ve takdirini de bu yönde kullandı. 7 Nisan 2023 tarihinde Fatih Terim’le telefonda konuştuk 8 Nisan 2023 tarihinde görüşmek üzere randevulaştık, kendisi de o tarihte yanında Arda Turan ve Emre Belözoğlu ile geldiler, burada kendileriyle banka genel müdürüyle görüştüm, geri kalan kısmı zaten önceki ifademde geçmektedir.
- Seçil Erzan bizim 643 şube müdürümüzden biridir, herhangi bir ilgim yoktur, diğer saydığınız isimlerle bu dava neticesinde duyduğum ve basında okuduğum isimlerdir, herhangi bir görüşmem ve tanışıklığımız yoktur. Müştekiler Selçuk İnan, Emrah Çolak, Musa Mert Çetin ve Nestor Fernando Muslera vekili tarafından yapılan şikayet dilekçesinde; ‘Seçil Erzan’ın Denizbank A.Ş.’nin CEO’su Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu önderliğinde özel bir fon kurduğunu ve bu fonun yönetildiği’ şeklindeki iddiaları kabul etmiyorum. Herhangi bir fonun kurulması zaten SPK iznine tabidir, bizim bu konuda herhangi bir inisiyatif almamız zaten söz konusu değildir. Bu fonlar zaten internet üzerinden bütün dünyaya açıktır, hiçbir şekilde saklı, gizli, özel bir fon olarak adlandırılabilecek bir fon sadece bizim bankamız özelinde değil, dünyada mümkün değildir, bu husus bundan rant elde edebilecek insanların uydurmasıdır.
- Şunu özellikle belirtmek istiyorum; Fatih Terim, Arda Turan ve Emre Belözoğlu isimli şahıslar en ufak bir bankacılık işleminde bile beni saat fark etmeksizin arayabilecek insanlardır. Hatta Fatih Terim en ufak bir kredi meselesinde beni aramıştır, bu şekilde beni arayabilecek insanlar bahsi geçen milyon dolarları Seçil Erzan isimli şahsa teslim etmeden önce beni arayıp sormamaları da çok garip bir durumdur. Hatta paralar geri ödenmemeye başladıktan sonra bile bu mağduriyetlerini beni arayarak bildirmemişlerdir.
- Ta ki 7 Nisan’a kadar. Soruşturma dosyasında ismini sormuş olduğunuz şahıslar ve bahsi geçen diğer müşteki şahıslar Seçil Erzan isimli şahıs ile yapmış oldukları bu usulsüz para alışverişinde vadenin üzerinde yaklaşık 6 ay geçmesine rağmen Seçil Erzan’ı bu durumunu tolere etmişler ve beklemişlerdir, durum müracaat dilekçelerinde açıkça ikrar edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nde bir fonun nasıl kurulacağı kanunlarla tayin edilmiştir, sözlerde geçen ” kandırdı ” beyanı geçerli bir itham değildir. Atılı suçlamaları kabul etmiyorum.
Usulsüz Kredi ve Şüpheli İşlemler
İddianamede yer alan bilgilere göre, Seçil Erzan tarafından yönetilen bazı kredi işlemleri DenizBank’ın üst yönetiminin bilgisi dahilinde gerçekleşti. Erzan, verdiği ifadede, üst yönetimden gelen talimatlarla hareket ettiğini ve bankanın usulsüz kredi tahsislerinde onay verdiğini söyledi.
Savcılık: “Fikir ve Eylem Birliği”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Hakan Ateş’in Seçil Erzan’la birlikte hareket ettiğini ve dolandırıcılık olaylarında fikir ve eylem birliği içinde olduğunu belirtti. Başsavcılık, bu nedenle Ateş hakkındaki iddianamenin Seçil Erzan davasıyla birleştirilmesini talep etti.
Aynı iddianamede Seçil Erzan’ın ifadesine de başvuruldu. Seçil Erzan ifadesinde şunları söyledi:
- Hakan Ateş benim bankamın genel müdürüdür. Mehmet Aydoğdu ise genel müdür yardımcısıdır. Her ikisi de benim şube müdürü olduğumu bilirler, ayrıcalıklı olarak tanırlar. Hakan Ateş yaşanan bu bütün olaylardan haberi vardır. Bilmemelerine herhangi bir imkan yoktur çünkü mağdur olduğunu iddia eden şahısların çoğu ünlü ve bankanın genel müdürü ve genel müdür yardımcısı ile aralarında yakın ilişkiler bulunmaktaydı. Hatta bir seferinde Mehmet Aydoğdu’ya telefon açarak ‘Arda Turan’a kredi kullandıracağız, bize para lazım’ dedim. Normalde benim bu işlem için bir üstüm olan Sermin Tekin’i aramam gerekirdi ancak ben doğrudan en tepe ile iletişim kurdum. Sermin Tekin kendisini aşıp Mehmet Aydoğdu’ya ulaştığım için bana kızdı. Ben Mehmet Aydoğdu’ya Sermin hanımın engel olabileceğini söyleyince bana ‘Sen onu kafana takma. Kredi işini ben halledeceğim’ demişti.
- Bu tarz kredi işlemleri karşılıksız ve ne için alındığı belli olmayan şeklinde olan bir kredi ‘teminatsız, kullanım amacı belgelenemediği’ işlemleridir. Arda Turan’ın olayında 15 dakikada bu kredi işlemleri gerçekleşmişti. Çünkü normalde şube müdürleri müşterilerle borç alacak ilişkisine kendi hesaplarıyla giremezler. Hakan Ateş de bu kredi işlemini biliyordu. Bahsedilen kredi meblağı 2022 yılında 33 milyon TL idi.
- Yine bu çekilen kredi işlemi sonucunda TL olarak çekilen krediyi mevzuata göre yasak olmasına rağmen aynı anda dövize dönüp banka gişesi Arda Turan’a nakit elden ödeme yaptı. Yüksek tutarlı bir kredinin dövize dönerek elden ödenmesi yasak ve en şüpheli işlemlerdendir. BDDK tarafından cezai işlem uygulanır. Banka bunu bilmesine rağmen söz konusu işlem yapıldı ve genel müdürlükten arayarak ters işlem yapılıp bu yasaklı işlemin üstü kapatıldı.
Kaynak: OdaTV / Can Özçelik