2008 yılında Mallorca’dan 14 milyon euro bonservis bedeliyle Fenerbahçe’ye transfer olan Daniel Güiza, Türkiye’de büyük beklentilerle karşılandı. Ancak, sarı-lacivertli formayla geçirdiği üç sezon boyunca, kaçırdığı goller ve gösterdiği performansla taraftarların eleştirilerine maruz kaldı. 98 maçta 35 gol ve 19 asistlik bir katkı sağlasa da, bu istatistikler beklenenin gerisinde kaldı.
Betis Teklifi ve Pişmanlık
Güiza, Fenerbahçe’ye transfer olmadan önce Real Betis’ten bir teklif aldığını ancak yüksek maaş vaadiyle Fenerbahçe’yi tercih ettiğini itiraf etti. Bu kararını kariyerinin en büyük pişmanlıklarından biri olarak nitelendiren Güiza, “Kalbimin ve duygularımın beni yönlendirmesine izin vermek yerine daha fazla para kazanmayı seçtim” dedi. Sonradan fark etti ki, bazen para o kadar da önemli değil ve bu fırsatı kaçırmak çok acı vericiydi.
Luis Aragonés: “Baba” Dediği Teknik Direktör
Fenerbahçe’de geçirdiği dönemde teknik direktörlüğünü yapan Luis Aragonés’e olan hayranlığını dile getiren Güiza, Aragonés’i “baba” olarak gördüğünü belirtti. Aragonés’in kendisine çok şey kattığını ve onun sayesinde milli takıma yükseldiğini ifade etti.
Futbolu Bırakmıyor: 44 Yaşında Hala Sahada
44 yaşında olmasına rağmen futbola devam eden Güiza, İspanya’nın UD Roteña takımında forma giymeye devam ediyor. Genç oyuncularla birlikte sahaya çıkmanın kendisini mutlu ettiğini belirten Güiza, birkaç yıl daha futbol oynamayı umduğunu söyledi.
Para mı, Duygular mı?
Güiza’nın açıklamaları, futbolcuların kariyer seçimlerinde duygusal ve maddi faktörlerin nasıl iç içe geçtiğini gösteriyor. Fenerbahçe’ye transferi, onun için maddi açıdan kazançlı bir adım olsa da, duygusal olarak büyük bir pişmanlık kaynağı oldu. Bu durum, futbolcuların kariyer planlamasında sadece maddi kazançları değil, duygusal bağları ve kariyer hedeflerini de göz önünde bulundurmaları gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor.